Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği’nin kentlerde kullanılan pestisitlerin ve biyosidal ürünlerin zararları konusunda farkındalık yaratılması ve alternatif uygulamaların kullanımının teşvik edilmesi amacıyla yürüttüğü “Zehirsiz Kentlere Doğru” projesi kapsamında “Türkiye’deki Belediyelerde Zararlı Mücadelesi Durum Analizi Raporu” yayınlandı.
“Zehirsiz Kentlere Doğru” projesi ile kentlerde yerel yönetimler tarafından kullanılan pestisitlerin ve biyosidal ürünlerin zararları konusunda farkındalık yaratılması, kullanımlarının azaltılması ve yerel yönetimlerin alternatif uygulamaları kullanımının teşvik edilmesi amaçlanıyor. Buğday Derneği’nin, Avrupa Pestisit Eylem Ağı ortaklığı, Biyosidal İş ve Çevre Sağlığı Derneği danışmanlığı ve Zehirsiz Sofralar Platformu işbirliği ile yürüttüğü projenin bir diğer amacı da, Türkiye ve Avrupa Birliği’ndeki sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimler arasındaki işbirliğini geliştirmek.
Proje kapsamında, kentlerde temizlik ve zararlı canlılara karşı mücadelede birincil sorumluluğu taşıyan kurumlar arasındaki belediyelerin mevcut uygulamalarını belirlemek için hazırlanan “Durum Analizi Anketi”, belediyelerin bu konudaki bilgi ve tecrübesini artırmayı hedefliyor. Buğday Derneği, Türkiye’nin farklı bölgelerinden 47 belediye ile gerçekleştirdiği anketin sonuçlarını değerlendirmek üzere, “Türkiye’deki Belediyelerde Zararlı Mücadelesi Durum Analizi Raporu”nu yayınlayarak belediyelerin zararlılarla mücadelede karşılaştıkları ortak sorunlara ve ihtiyaçlarına dikkat çekiyor.
Halk sağlığı, çevrenin korunması, doğa dostu üretim yöntemleri ve tüketim alışkanlıkları konularında çalışan Buğday Derneği’nin proje kapsamında belediyeler ile geliştirdiği işbirliği çerçevesinde, Türkiye’deki zehirsiz uygulamaların yaygınlaşması ve bu konuda yapılacak çalışmalara ışık tutmak için adımlar atılıyor.
Belediyeler zehirsiz yöntemleri gerekli görüyor
Türkiye’deki Belediyelerde Zararlı Mücadelesi Durum Analizi Raporu’nda, 21 Büyükşehir Belediyesi, 10 Büyükşehir ilçe belediyesi, 8 il ve 15 ilçe belediyesi olmak üzere, toplam 47 belediyeden 54 birimin verdiği bilgiler değerlendirildi. Yerel yönetimlerin ankete katılan ilgili birimlerinden %96,3’ü alternatif yöntemlerin kullanılmasının gerekli olduğunu belirtti. Değişim ihtiyacının nedenleri arasında ise, “halk sağlığının ve biyoçeşitliliğin korunması” yanıtının ilk sırada yer alması dikkat çekti. “Su/doğal varlıkların korunması” ve “çalışan/ilaçlayıcı sağlığı” da belediyeler tarafından güçlü nedenler olarak görüldü.
Anket sonuçlarına göre, belediyeler pestisitlerin ve biyosidallerin yerine sağlıklı ve çevre dostu alternatif yöntemlerin kullanılması ile ilgili, dünyada çok sayıda çalışma ve uygulama bulunduğunun farkında. Buna karşın, araştırmaya katılan belediyelerin sadece %27,8’i alternatif/zehirsiz yöntemleri uyguluyor.
Ankete katılan belediyelerin en çok mücadele ettiklerini belirttikleri zararlılar arasında karasinek, sivrisinek, kene, bit, yaprak biti vb. yer alıyor. En çok biyosidal ürün kullanıldığı belirtilen alanlara bakıldığında ise Yeşil alanlar (37), Mesire-piknik alanları (30), Kanalizasyon(29), Çocuk parkları(21), Okullar (19) ve Sosyal tesisler(12) gibi diğer alanların yer aldığı görülüyor.
İşbirliği büyük önem taşıyor
Ankete katılan belediyelerden %46,3’ü, zararlılar ile mücadele çalışmaları hakkında halka yönelik bilgilendirme ve eğitim çalışmaları yaptığını belirtti. Belediyelerin %63’ü zararlılar ile mücadele çalışmaları hakkında vatandaştan talep geldiğini bildirirken, sadece %3,7’si son bir yıl içerisinde bölge halkından pestisitler/biyosidaller ile ilgili şikayet veya öneri aldığını belirtti.
Araştırma sonuçlarını değerlendiren Biyosidal İş ve Çevre Sağlığı Derneği Başkanı Muhsin Akbaba, “Zararlılar ile mücadele çalışmaları hakkında halka yönelik bilgilendirme ve eğitimler yapan belediyelerin oranı yarıdan az. Sistematik, bilgilendirilen kişilerin ihtiyaçlarına göre planlanmış ve kayıtların düzenli olarak tutulduğu, gerekirse sık yaşanan sorunlar ile ilgili ulusal çapta yapılacak iyi uygulamaların veya önlemlerin yaygınlaştırılmasını amaçlayan eğitim ve bilgilendirme sistemlerine ihtiyaç var. Bu konuda kurumlar arası işbirliği yapılması ve ülke genelinde bir biyosidal ürün takip sisteminin kurulması da yararlı olacak.” diye konuştu.
Belediyeler ile yapılan görüşmelerde, sivrisineklere karşı ULV uygulamasının (kimyasal püskürtme) verimsiz olduğu, asıl sorunun üreme kaynaklarının azaltılması ve larva dönemi mücadelesi olduğu vurgulansa da, halkın kimyasallar konusunda bilinçsiz olduğu ve belediyelerden sürekli olarak ilaçlama talep ettiği tespit edildi. Sivrisinek, karasinek gibi zararlılarla mücadelede katılımcı mücadelenin gerekliliğine ve belediyelerin özel mülke girme yetkisi olmadığı için, zararlılarla mücadelede başta özel mülk sahiplerinin katılımının önemine dikkat çekildi.
Çalışma, belediyelerin zararlı mücadelesinde kimyasallar yerine çevre dostu alternatif yöntemleri daha fazla kullanma konusunda teşvike ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Araştırmaya katılan belediyelerden %27,8’inin hassas gruplara yönelik özel uygulamaya yer vermesi de bu tespiti destekliyor.
Buğday Derneği Genel Müdürü Batur Şehirlioğlu’na göre, “Belediyelerdeki görev, yetki ve belediyeler arasındaki koordinasyon sorunları hem denetimleri hem de yapılan uygulamaların kaydını ve standartlaşmasını güçleştiriyor. İklim krizi, doğal alanların tahribatı, uluslararası ticari faaliyetler ve seyahatlerin artması gibi çeşitli sebeplerle son yıllarda bölgeye özgü olmayan zararlılarla daha sık karşılaşıldığı görülüyor. Kurumlar arası işbirliği, merkezi bir otoritenin varlığı, risk haritası gibi teknolojilerin uygulanması bu açıdan da büyük önem taşıyor.”
Zehirsiz kentlere destek çağrısı
Biyosidal İş ve Çevre Sağlığı Derneği danışmanlığında gerçekleşen Zehirsiz Kentlere Doğru projesi, sağlık, çevre, ekolojik yaşam, tüketici hakları, doğa koruma, tarım, gıda ve benzeri alanlarda çalışan 38 kurum tarafından kurulan “Zehirsiz Sofralar Platformu” tarafından da destekleniyor. Platform çatısı altında bir “Zehirsiz Kentler Çalışma Grubu”nın da oluşturulması hedefleniyor.
Proje kapsamında, pestisitlerin ve biyosidal ürünlerin zararları ve zehirsiz yöntemleri anlatan kaynakların derlendiği bir web sitesi (www.zehirsizkentler.org) ile birlikte, belediyelere yönelik bir zararlılarla alternatif mücadele rehberi hazırlanması ve öncü belediyelerle AB’deki iyi uygulama örneklerine ziyaretler yapılması planlanıyor. Ayrıca, belediyelerin pestisit ve biyosidal kullanımını azaltmasına yönelik imza kampanyasının başlatılması; belediyelerin bir taahhüt metni imzalayarak bu konudaki niyetlerini göstermesi; vatandaşlara yönelik bilinçlendirme faaliyetleri ve paydaşlar ile yapılacak görüşmeleri içeren kapsamlı bir çalışma yürütülmesi hedefleniyor.
Buğday Derneği, sağlıklı, biyolojik çeşitliliği destekleyen daha yeşil ve ekolojik bir dönüşüm için tüm halkı ve karar vericileri yakında başlayacak Zehirsiz Kentlere Doğru Kampanyası’nın takipçisi ve destekçisi olmaya davet ediyor.
“Türkiye’deki Belediyelerde Zararlı Mücadelesi Durum Analizi Raporu”na buradan ulaşabilirsiniz.
Avrupa Pestisit Eylem Ağı (PAN Europe) ortaklığında, Biyosidal İş ve Çevre Sağlığı Derneği (BİYOSİDER) danışmanlığında ve Zehirsiz Sofralar Platformu işbirliği ile yürütülen “Zehirsiz Kentlere Doğru” projesi, Avrupa Birliği tarafından Sivil Toplum Diyaloğu VI programı kapsamında desteklenmektedir.
*Biyosidal ürünler, içerdikleri aktif madde ya da maddeler sayesinde zararlı olarak kabul edilen bakteri, virüs, mantar gibi mikroorganizmalar, hamam böceği, kene, karasinek, sivrisinek gibi böcekler, fare ve sıçan gibi kemirgenler üzerinde zararlı organizmaların hareketlerini kısıtlayan, uzaklaştıran, zararsız kılan ya da yok eden kimyasal veya biyolojik etki gösteren ürünlerdir.